30 Mart 2009 Pazartesi

'pazarlama vakaları'

pazarlama'da pek cok vakalar yasanmış ve yasanmakta..bazen yapılan strateji yanlışları,ben oldum artık ne yapsam müsterim beni terk etmez pozları pek cok şirketi zor durumda bırakabiliyor.ilk olarak 'coca cola ve pepsi cola'yı ele alalım.30 yıl öncesinde cola savasları adında pazarlama tarihinde yerini almıştır.Coca cola yaptıgı hata sonucu 30 yıl önce neredeyse batıyormuş!Coca cola tüketecisine onların arzusu hilafına(ragmen) kendi istedigini dayatmak istemiş.Bu sırada Pepsi Cola da Micheal Jackson reklam rüzgarını arkasına almış ve Coca cola nın ensesinde bitmiş..Tüm bunlara sebep de 5-10 tane çok bilmiş Harvard mezunu deneyimsiz yöneticiymiş.Neyse ki Coca cola hatasını anlamış ve tüketicisine 'YENİ COLA'yı dayatmaktan vazgecerek son anda kendisi aleyhine vahim neticeleri önlemiş.Buna benzer stratejik hataları MICROSOFT da zaman zaman yapıyormuş.Ta ki karsısına GOOGLE gibi bir dev cıkana kadar=)Mıcrosoft simdilerde hata yapmakdan korkuyormuş; 'ARAMA MOTORU' işinde etkili olamıyor ve nal topluyormuş.
Anlasılan o ki; rakip daha dogrusu güçlü ve yenilikçi rakip karsısındakine srtatejik hatalar yaptırtabiliyor..bilerek yada bilmeyerek:)
.

29 Mart 2009 Pazar

''Pazarlama budur!'' dedirten fıkralar=)

Pazarlamacılar
Şirket içi futbol karşılaşması düzenleyen iki departman; pazarlama departmanı ve teknik destek departmanı maça başlamışlar. Maç sonunda teknik destek grubu ağır farkla pazarlama departmanını yenmeyi başarmış.
Ertesi gün şirket içi haber bültenini hazırlayan pazarlama departmanı, duyuru panosuna şu haberi koymuş:
"Bu sene düzenlenen şirket içi futbol turnuvasında gururla belirtiriz ki, pazarlama departmanı sadece bir maç kaybederek, ikinci olmuşur. Teknik destek departmanı ise kötü bir sezon geçirmiş ve tek bir müsabaka kazanabilmiştir!’’....:)

Pazarlama Tekniği
Sigortacının biri orduya gider. Askerler içtimadadır. Başlar anlatmaya:
- Ben size sigorta satmaya geldim. Sigorta almayanlar savaşa gittiğinde beynine bir kurşun yerse, ailesi hiç para alamaz; sigortalı olanların ailesine ise, devlet yüklü bir para öder. Şimdi kimler sigorta yaptırmak istiyor?
Kimseden ses çıkmaz. İki kez daha anlatır ama yine ses çıkmaz. Sigortacı gitmek üzereyken kıdemli bir başçavuş gelir ve:
- Bir de ben anlatayım, ben bunların dilini konuşurum der ve askerlere seslenir:
- Beyler, şimdi sigorta olup da beynine kurşun yiyenlere devletin ne kadar para ödeyeceğini duydunuz mu?
- Duyduk, der herkes.
- Şimdi siz hesap edin. Bundan sonra ilk çıkacak savaşta devlet, savaşa sigorta olanları mı, sigortasız olanları mı sürer? ! :)

27 Mart 2009 Cuma

5. Ekonomi paketi hepimize hayırlı olsun




Sayın Erdoğan'ın geçen hafta Eskişehir'de açıklamış olduğu 4. paketin akabininde 5. paket de bu hafta başında Çankırı mitinginde açıklandı. Bu paket bir öncekinin yanı sıra araç indirimi, beyaz eşya indirimi yanısıra mobilya ve konut indiriminide kapsıyor. Mobilyada da KDV indirimine gidildi.Bu sektörde KDV 3 aylık süre için %18 den %8'e düşürüldü. Üretici sevinçli çünkü bu süre için de ne üretse kar, elinde kalsa da stok yapar, çalışan ve iş arayan ustalar içinde fırsat, en azından 3 ayda olsa para kazanabilecekler. Peki asıl amaç ekonomiye sıcak para akışı sağlamaksa, acaba tüketici ne kadar para bağlayabilecek buda merak konusu. Piyasada banka kredisi olsun, kredi kartı olsun bir çok insan mağdur durumda, icra daireleri haciz ile dolup taştı, borç gırtlağa kadarken yok olan para ile tüketime nasıl teşvik buda ayrı bir konu.Araba ve mobilya indiriminden önce alınan bir çok ürün şu an icra dairelerinde yatıyor, neden mi nedeni cok basit ya taksit ödemesi için rehinde yada yeni sahibi için açık artırmaya çıkacağı günü beklemekte.Kriz galiba başbakan'ı teğet geçti ama halk için aynı şeyi söylemek çok güç.

Merakla beklenen son ürünlerden biri



Dünyanın en büyük saat üreticilerinden biri olan Tag Heuer'de en sonunda diğer akıllı yatırımcılar gibi cep telefonu sektöründe adını duyurdu. Yeni bir telefon üretimi aşamasında olan şirket lüks ve sayılı kişilere hitap edecek olan ürünü ile güzel de kar hedefi peşinde olmalı ki üretceği ürün 3.000-4.000 Euro arasında satışa sunulacak. Bu telefonun özellikleri tam olarak açıklanmadı fakat internet üzerinden yapılan araştırmalar sonucunda sadece özel taşlarla süslenmiş olması fiyatının yükselmesine sebep değil. Söylentilere göre bu telefon Seg Key denilen özellik sayesinde kullanıcının belirlediği şifre ile kişi kasasını açıp kapatma imkanına sahip, evinizdeki kamera sistemi vs. güvenlik ekipmanlarını bu telefon ile kontrol edebilir hatta ve hatta aracınızı bile bu telefon yardımı ile aracınızı da çalıştırabilirsiniz.Tabi bunları yapabilmeniz için lisanslı yükleme yapmalı ve telefonunuz ile bu araçlarla çekim alanı içinde olmalısınız.Kamerası 9.4 megapiksel,finger print özelliği ile sizden başkasının kullanımına izin vermez ve istenirse uydu bağlantısı bile yapabilir.Firma ömür ürüne ömür boyu garanti veriyor. Teknolojinin azizliğine Vertu da yenik düştü galiba çünkü onun tahtına bu ürün oturacak gibi.

22 Mart 2009 Pazar

Panda

PANDA

Annemin arkadaşının Sena isimli bir kızı var.Çok zeki,çok bilmiş bir kız,yaşı henüz 10.Geçen senelerde televizyonda Panda Dondurmaları çubuklu olan ürünlerinin reklamını yaparken canı dondurma çekmiş,gözü de Panda’ya takılmış,illa Panda Dondurmalarından isterim diye tutturmuş.Annesiyle sokak sokak dolaşmışlar,bakmadıkları yer kalmamış;fakat Panda marka dondurmayı hiçbir yerde bulamamışlar.Annesi başka dondurmalar almak istemiş ama onu da reddetmiş bizim küçük hanım.İşin sonunda aranan dondurma bulunamayınca,Sena mail atmaya karar vermiş Panda’ya. Sitem dolu bir yazı yazmış reklamlarda gördüğü dondurmaların hiçbirini bakkallarda kolayca bulamadığına ve gereksiz yere çocukların canlarını çektirdiklerine dair…
Aradan iki hafta gibi bir zaman geçtikten sonra bir gün kapıları çalınmış.Koca bir koli Panda dondurması gelmiş Sena için!Üzerinde de güzel bir özür yazısı ile birlikte gönderilmiş.
Küçük kızın attığı mail için de ayrıca teşekkür etmişler,dağıtımı yaygınlaştıracaklarına dair müjdeli haberi de vermişler!
Reklam gerçekten çok ilgi çekici bir araç pazarlama için…Fakat ilgi çekmeyi başardığınız ürün erişilmez olunca maalesef bir işe yaramıyor.Reklamı olsun,dağıtımı olsun,ulaşımı olsun bunların hepsi bir bütündür.Birindeki eksiklik pazarlama sistemini başarısız kılar,ne ürün satıştaki amacına ulaşır,ne de müşteri memnun kalır.Sena’nın yaşadığı bu dondurma krizini de buna güzel bir örnek olduğu için paylaşmak istedim.Taktir etiğim Panda markasının bu güzel davranışını da göz ardı etmemek lazım tabi,gerçekten çok kibar bir hareket olmuş…

18 Mart 2009 Çarşamba

KRİZDEN SONRA LOGOLAR !!



malum krizdeyiz..geçen gün mailbox 'ıma kriz sonrası logolardan olusan trajikomik! bir mail geldi.gülermisiniz aglarmısınz derler ya aynen öyle!aslında bizi teget gecti,gecmekte o kriz!!işte kanıtı! ülker cubuk kraker teğet kraker olmuş=).tüm türkiyenin her kesimin izledigi varmısın yokmusun yarısması anladıgımız üzere devam etmekte ama bir farkla!artık yarısmanın ismi ''açmısın tokmusun?'' =) yarısmacı hamdi beyden gelen kokorec teklifine ne diyecek? kutusuna gidip belkide tavuk corbası yada kuru fasülye kazanacak!! :) kim bilir ki?O da ne? Koskoca SABANCI holding de krizden etkilenmis görunmekte logosu SA tılık olmus!! rakibi KOÇ HOLDİNG ise KUZU olmus!simdi de gelelim dünya devleri arasında olan GOOGLE a! oda bütceyi kısmıs görunmekte:) bir ^O' cıkartmıslar ARTIK GOOGLE ; GOGLE! yapan arkadasların hayal gucunü tebrik ediyorum:) umarım sonumuz bu olmaz..

16 Mart 2009 Pazartesi

T-BOX çILGINLIGI




t-box yenilikçi ve yaratıcı fikirleriyle farklı bir akım yakaladı..aslında var olan şeyleri kücücük kutulara sıkştırıp 9.99 gibi müşteriyi çağıran fiyatlarla koydu raflara..önce tshirtle basladı hersey..bir anda müsterinin farkındalıgına!! girdi..
daha sonra enteresan cagrısımlardan olusan isimler taktı herşeye..örnegin;kadınların vazgecilmezlerinden alan külotlucorap ;corapunzel,
yagmurlu havalardaki kurtarıcımız oldu şıpdediks=),cüzdanlar oldu parabol,pijamalarımız gud nayt.. :) çok da güzel oldu gerçekten ilgiyle begenerek izliyoruz yenilikleri. tbox sadece giysi alanında sınırlı kalmadı,en son bombaları cakmaklar(şarjlı kibrit),usb bellekler(bin gates).. tasarımları ve o kücücük kutuların beni al beni al dedirten sevimlilikleri gercekten basarılı!!
ayrıca artık tboxa istedigimiz heryerden ulasabiliyoruz! benzin istasyonları,alısveris merkezleri,tatil köyleri,plajlar,..



PARAM VARSA AKLIM YOK MU SANDIN?!








Reklamların etkisi çok büyük şüphesiz.Bu günlerde televizyonda oynayan ve oldukça başarılı bulduklarımdan bir tanesi de Türk Telekom’un ‘yurtdışındayken cep telefonu ve laptop ile ev ya da iş tarifesiyle konuşma tarifesi’ reklamı.Cem Yılmaz’ın zengin iş adamını canlandırdığı ve Fransa’da geçen reklam desem herkes tahmin eder herhaldeJ
Aslında çok da ilgi çekmeyecek bir konuda bir reklamla, bu kadar başarılı olunabilir’in güzel bir örneği bu…Cem Yılmaz her zamanki gibi olayı bitirmiş zaten.Türk Telekom’un hizmetini tanıtırken ’Param varsa aklım yok mu sandın’ diyerek bir de çook parası olup nereye harcayacağını bilemeyen vatandaşlarımıza güzel bir mesaj göndermeyi ihmal de etmemiş!:) Reklamın finali ise tek başına ilgi çekmeye yeter bile!:) :


''NA SAR ET MéNé O’LURA CA LIS SE NİND ÉOL URR’’

MARKETING'I LÜTFEN FARKETING!
Facebook: çoğumuzun hemen her gün girmeden yapamadığı,meraklı meraklı karıştırmadan duramadığımız bir yer! Belki direkt olarak fark edemiyoruz ama,Facebook öyle güzel bir pazarlama ortamı sağlıyor ki bizlere; buradan pek çok konuda reklam yapılıyor,şarkıcıların afişleri görülüyor,videolar gönderiliyor,müzikler yollanıp dinleniyor,konserlerin,seminerlerin,kutlamaların yerleri ve zamanları burada ilan edilip mesaj olarak yollanıyor,hatta bizim okulun işletme klubü bile bana buradan ulaşıyor,yan masadan rakılar mezeler gönderiliyor…=) İyice düşününce anlıyoruz ki,bu sitede hemen her şeyin sunumunu,reklamını çok kolay ve güzel bir şekilde yapmak mümkün! Koyun mesela satışını yaptığınız bir ürünün fotoğrafını,güzel güzel tanıtın,ilgi çekici yazıyı da patlatın altına,sonra buradan masrafsız bir şekilde tüm arkadaşlarınıza,hatta tanıdık tanımadık kim varsa gönderin! Böylece ilgilenenler hemen kendini gösteriyor,siz de malı pazarlamış oluyorsunuz! Hele şu mesaj kutularına gelen konserlerin,eğlence mekanlarının reklamları en etkilisi bence!İster istemez okuyoruz ve bu afişler aklımızı çeliyor çoğu zaman!
Aslında burada kendi reklamımızı bile yapıyoruz en karizmatiğinden! Telefonu havaya kaldırıp kuşbakışı çekilen bi de üstüne süper facebook bakışı atılan fotoğraflarımızı koyup insanlara kendimizi göstermiyor muyuz?Kendi duygularımızı,politik düşüncelerimizi,yorumlarımızı duvardan duvara yazmıyor muyuz?Yeri geldiğinde bir görüşümüzü savunmak için’’şu konuda şöyle düşünen veya bunu benim gibi gören şu kadar kişi bulabilirim’’sloganlarıyla insan onayları bekliyoruz;fikirlerimizi sunup pazarlıyoruz yani!
Amaç burada her ne kadar yıllardır bulamadığımız,gözümüzde tüten ilkokul arkadaşlarımızı bulup irtibata geçmek olsa daa( :P ), bu sitenin başka boyutları da olan, tabiri caizse ‘’her türlü piyasa ortamına açık’’bir yer olduğunu da görüyor,sevgiyle takip ediyoruz!=)